Türkiye’de Yerleşmeler Sistemi
Türkiye’nin yerleşme sistemindeki değişiklikleri yorumlayarak yeniden tanımlamak için İzmir Örneği ile Türkiye’de Değişen Yerleşme Örüntüsünün Yorumlanması başlıklı TÜBİTAK Kentleşme Programı Araştırma Projesi kamu-üniversite işbirliğiyle geliştirilmiş ve tamamlanmıştır.
1980’ler sonrasındaki küreselleşme ve teknolojik ilerlemeler, coğrafi ve siyasi gelişmelerin de etkisiyle Türkiye’de yerleşme sistemi değişmiştir. Bu değişim sürecinde idari merkez kademelenmesi önemini yitirmiştir. Tarım – tarım dışı ikilem yerleşme sistemini açıklamada yetersiz kalmış ve kırsal alanın olmadığı mekansal bir yapı ve yönetim modeli şekillenmiştir. İnsanların, malların ve enerjinin akışı yeni mekansal birimleri ortaya çıkarmıştır.
Bu yapı içerisinde, kentsel yaşam biçimlerinin her yerde görüldüğü ve kentleşmenin kırsal alanları da dönüştürdüğü açıktır. Yeni kavram ve tanımlar arayışında neoliberalizmin mekansallığını, Brenner ve Schmid (2014) ‘Gezegensel Kentleşme’ olarak tanımlamıştır. Bu yaklaşımın kuramsal arka planı, geleneksel şehirlerin çözülmesine ve kent bölgenin ortaya çıkmasına dayanmaktadır.
Kentleşmenin kent ile kent-dışı alanlar arasında yeni ilişki biçimleri ortaya çıkardığı, kent sınırlarının çok ötesinde sosyo-mekansal süreçleri yönlendirdiği ve ekolojik çevreyi etkilediği gerçektir. Bu doğrultuda şehri kırdan farklılaştırmak veya kentsel ile kırsalı kavramsallaştırmak da gittikçe zorlaşmıştır.Ancak her şeyi “kentleştirmek” doğru değildir. Kent dışı süreçlerde, kentsel süreçler gibi dönüşümle varlıklarını devam ettirebilen süreçlerdir.
Projenin Hedefleri
- Türkiye’de yerleşme sistemini anlamak ve yeniden yorumlamak,
- ‘Karmaşıklık Kuramı’nı bölge ve kent biliminde uygulamak,
- Mekansal politika geliştirilmesini ve planlamayı tartışmaktır.
Bu Araştırma Projesi ‘Karmaşıklık Kuramı’nı, planlama içinde tanımlanan bir kuram olmaktan çıkarıp, bizatihi Planlama Kuramına dönüştürmeyi (Faludi, 1973), planlama çevrelerinin ilgisini çekmeyi amaçlamaktadır.
Şehir planlama, mekansal planlama veya bölgesel planlama olarak adlandırdığımız planlama, yaklaşık 100 yıldır sabitlikle devingenlik arasında gidip gelmektedir (Healey, 2007). 1990’lı yıllarda bilgi çağının ekonomik ve sosyal dinamikleri değiştirdiği ve ağ toplumunun küresel ölçekte tamamen yükseldiği Castells (1996) tarafından açıkça söylenmiştir. Bu ağ dili, sabit olan ‘yerler’ ve devingen olan ‘akışlar’ arasındaki çelişkiyi vurgulamaktadır.
Küresel ağ üzerindeki akışların yoğunluğu artık mekanı tanımlamaktadır. Yere özgü, bağlam-bağımlı, zaman-mekan öğesi sürekli değişen mekanı yaratmaktadır. Bu değişimi kabul etmek, mekanın ‘n’ boyutlu olduğunu ve kontrolünün ‒ mümkün olmadığını, determenistik bilimsel bilgi yerine yerelin ürettiği bilginin ön planı çıkmasını da kabul etmek demektir (Tekeli, 2010).
Karmaşıklık yaklaşımıyla yerleşmeleri anlamak ve yeniden tanımlamak için İzmir kent bölge ve metropoliten alanı irdelemek bu Araştırma Projesinin ana hedefini oluşturmaktadır. Bu doğrultuda Kentsel Çevre, Kentsel Altyapı, Kırsal Çevre, Kentsel Ulaşım ve Kentsel Dönüşüm temaları geliştirilmiştir.
İzmir Kent Bölgesi ve Metropolitan Alanı
Türkiye’de yaşanan Modernleşme, Sanayileşme ve Kentleşme süreçlerini
doğrudan yansıtmaktadır.
İzmir Kent Bölgesi ve Metropolitan Alanı Türkiye’de yaşanan Modernleşme, Sanayileşme ve Kentleşme süreçlerini doğrudan yansıtmaktadır.
17. yüzyılda büyük bir uluslararası limanla beraber ortaya çıkan, Ege Denizi’ndeki en büyük kentsel yerleşmelerden biri olan İzmir, İstanbul ve Ankara’dan sonra Türkiye’nin en kalabalık üçüncü şehridir. Türkiye’nin 2018 yılı Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın %6,3’ünü en yüksek gelir düzeyine sahip illerin üçüncüsü olan İzmir üretmektedir. İzmir 13 organize sanayi bölgesi ve 2 serbest ticaret bölgesi ile bir sanayi kentidir ve İzmir Alsancak Limanı elleçlenen navlun açısından Türkiye’nin birincil ihracat limanıdır.
İzmir, Türkiye’deki yerleşme sisteminin değişimine ve geleceğine yönelik ipuçları sunmaktadır.
Türkiye yerleşim sistemindeki değişimlerin küçük bir örneği olan İzmir kent bölgesinden elde edilecek sonuçlar, yerleşmelerin gelecekteki değişim dinamiklerinin anlaşılmasına önemli katkılar sunacak niteliktedir. İzmir, kırsal alanın olmadığı bir yönetim yapısı içinde kentsel ve kırsalı koruyarak İzmir kent bölgeyi oluşturmuştur.
Bu kapsamda Ana-Proje (117K824) ve Alt-Projelerden (117K818 ve 117K825) oluşan araştırmamız Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi araştırmacıları ve uzmanlarıyla eş zamanlı yürütülmektedir.
Brenner, N., Schmid, C. 2014. The ‘Urban Age’ in Question. International Journal of Urban and Regional Research, 38(3), 731–755.
Castells, M. 1996. The Rise of the Network Society. Oxford: Blackwell.
Faludi, A. 1973. A Reader in Planning Theory. Oxford: Pergamon Press.
Healey, P. 2007. Urban Complexity and Spatial Strategies Towards a Relational Planning for Our Times. Oxon: Routledge.
Shin, H.B. 2018. Geography: Rethinking the ‘Urban’ and ‘Urbanization’. Iossifova, D., Doll, C.N.H., Gasparatos, A. (Der.). Defining the Urban: Interdisciplinary and Professional Perspectives. Oxon: Routledge, 27-39.
Tekeli, İ. 2010. Mekansal ve Toplumsal Olanın Bilgibilimi Yazıları. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları.
TÜİK, 2021. Bölgesel Hesaplar. Erişim: Şubat 2021.