Kentsel Süreçler, Planlama ve Süreç Yönetimi

Yerleşme sistemlerindeki karmaşıklığı ve süreçler bütününü anlamak, kentin alt parçalarına yönelik uyguladığımız politikaları müdahale-uyumlanma ilişkisi içinde anlamamızı ve yorumlamamızı sağlayacaktır. Kentlerin kendi kendini örgütleyen yapıları planlamada süreç odaklı bir yaklaşımı gerekli kılmaktadır (Yetişkul, 2017). Güncel planlama kuramları teori ve pratik arasındaki mesafeyi odağına alarak mutlak bir şekilde formüle edilmiş yaklaşımlardan, iletişim temelli esnek yaklaşımlara yönelmektedir. Karmaşıklık kuramı da kentsel problemlerin teorik-teknik rasyonalite ve iletişimsel rasyonalite arasındaki geçişken, doğrusal ve sabit olmayan ve bulanık ortada gerçekleştiğini öne sürmektedir (de Roo, 2010). Kuram aynı zamanda kentsel mekanı ve planlamayı bir sonuç olarak görmek yerine bir süreç olarak değerlendirmek gerektiğini vurgulamaktadır.

Oluşları ve süreci anlamanın temeli teşkil ettiği yaklaşımda, tarihsel ipuçlarının izini sürmek, diğer bir ifadeyle, sürecin kendisini ‘şu an ve burada’ (de Roo, 2010) statik kalıbının dışında sınırları belirli bir zaman ve yine sınırları tarifli bir mekândan öte değerlendirmek, karmaşık sistemleri çözümleyebilmek için önemlidir. Güncel planlama yazınının odağındaki katılımcı planlama yaklaşımı bağlamında karmaşıklık kuramı, sosyal karmaşıklık kuramı ve katılımda temsiliyet üzerinden ifade edilmektedir. Bu yaklaşımlar aktörlerin çeşitliliği, her bir aktörün ve/veya aktör grubunun kendi içinde ve çevresiyle olan ölçekler arası ilişkiselliği ve bu ilişkilerin çeşitliliği üzerinden süreci aktif-eylemsel olarak temsil edebilen kapasitenin yaratılması gerekliliği üzerinde durmaktadır (Hillier ve Van Wezemael, 2012). 

Kentlerdeki değişimin en güçlü tetikleyici unsurlarından olan kentsel dönüşüm, yerel dinamiğin kendine özgü koşulları ile gelişen idrak veya kolektif direnç yoluyla çok etmenli yapıları, öngörülemeyen yerel oluşları ortaya çıkaran bu tür süreç odaklı ampirik araştırmaları sürdürmek için zengin bir zemin sunmaktadır.

İzmir Modelinde Kentsel Dönüşüm

İzmir Modelinin ana hedefi; İzmir’de yaşam kalitesinin iyileştirilmesidir. Yerel yönetimin kentsel dönüşüme dair hedefi ise yenilikçilik, sürdürülebilirlik ve yönetişim-katılım gibi eksenler üzerinden metropoliten alan bütününde yapılı çevrenin iyileştirilmesidir. ‘Daha yaşanabilir İzmir için, sağlıklı ve güvenli konutlarla, kentsel çevre standartlarında yaşam alanları sağlamayı’ hedefleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentsel dönüşümü ‘sağlıksız gelişen kent dokularının iyileştirilmesinde ve kentsel sorunların çözümünde, ekonomik, mekansal ve toplumsal koşulları dikkate alan kapsamlı bir projelendirme süreci’ olarak tanımlamaktadır (İBB, Kentsel Dönüşüm Dairesi Başkanlığı, 2017).

İzmir Modeli Kentsel Dönüşüm Yönetim Sistemi (Yetişkul, 2018)

İzmir Büyükşehir Belediyesi, uyguladığı kentsel dönüşüm projelerinde dönüşüm alanı ilanının ötesinde aktif bir rol üstlenmiştir. Üst ölçekli plan kararları doğrultusunda belirlenen sağlıklaştırma ve yenileme ihtiyacı olan alanlarda onaylı nazım ve uygulama imar planlarındaki yapılaşma haklarını koruyarak yerinde kentsel dönüşüm projeleri yürütmektedir. Kentsel Dönüşüm alanı ilanını takiben proje alanlarında açılan İletişim ve Tanıtım Ofislerinde bilgilendirme çalışmalarına başlamaktadır. Alandaki hak sahiplerinin ekonomik ve sosyal yapısını belirlemek, projeden beklentileri öngörmek, matematiksel modelin oluşturulmasında altlık oluşturacak verileri elde etmek ve dönüşüm alanına dair analiz yapmak amacıyla çalışmalar yürütülmektedir. En önemlisi, yoğunluk artışına gidilmeksizin %100 hak sahipleri ile uzlaşı sağlanarak aracı ve yüklenicilerle hak sahiplerini karşı karşıya getirmeden anlaşmalar yapılmaktadır.

Planlama ve kentsel tasarım süreçlerine hak sahipleri dahil edilerek katılım sağlanmaktadır. Proje alanında yer alan zemin üstü taşınmazları ile arsalarına karşılık hak edilen imar hakları toplamında uzlaşma görüşmeleri yapılarak sözleşmeler imzalanmaktadır. Belediye adına tapu devir işlemleri ile imar uygulama işlemleri tamamlandığında proje alanı yapım ihalesine hazır hale gelmektedir (İBB, Kentsel Dönüşüm Dairesi Başkanlığı, 2017). Bu model ile hak sahipleri ve yüklenici arasında doğrudan bir ilişki kurulmamakta olup her iki taraf da İzmir Büyükşehir Belediyesini muhatap almaktadır. Dönüşüm alanı bütününde matematiksel modelin hazırlanması, paylaşım oranlarının tespiti, uygulama etapları halinde yapım stratejisinin belirlenmesi, alt yapı hizmetleri ve çevre düzenlemesinin alan genelinde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülmesi kentsel dönüşüm projelerinde süreç yönetiminin örneğidir. 

De Roo, G. 2010. Planning and complexity: An introduction. De Roo, G., Silva E.A. (Der.), A Planner’s Encounter with Complexity. Surrey: Ashgate Publishing, Ltd., 1-18.
Hillier, J., Van Wezemael, J. 2012. On the emergence of agency in participatory strategic planning. De Roo, G., Hillier, J., Van Wezemael, J. (Der.), Complexity and Planning Systems, Assemblages and Simulations, 311-331.
İBB, Kentsel Dönüşüm Dairesi Başkanlığı, 2017. Kentsel Dönüşüm Çalışmaları Sunumu. İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi.
Yetişkul, E. 2017. Karmaşık kentler ve planlamada karmaşıklık. Planlama, 27(1), 7–15.
Yetişkul, E. 2018. İzmir Modeli – Kentsel Dönüşüm Uygulamaları. İzmir Modeli Çalışmaları Fiziki Planlama. İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi Yayınları, 56-102.