İlişkisellik, Ağlar ve Altyapı Ağları
İlişkisel yaklaşım bireyler, kurumlar, kuruluşlar, firmalar ve topluluklar arasındaki bağlantıları, etkileşimi ve birleşmeleri vurgulamaktadır. Küreselliğin ve yerelliğin karşılıklı bir şekilde ortaya çıktığını açıklamaktadır (Massey, 2007). İlişkisel yaklaşımın tanımladığı bağlantılar, etkileşim ve birleşmeler, bugün fiziksel olarak birbirine yakın veya coğrafi olarak birbirine komşu olma durumunun çok ötesine geçmiştir. Enerji, ulaşım ve iletişim sektörlerindeki altyapı ağları yerleşmeleri dünyanın dört bir yanındaki zaman-mekanlara bağlamaktadır.
İlişkisellik, yerleşme sistemini de dinamik bir yapıya dönüştürmektedir. Sabit, türdeş ve kademeli bir yapı değil, düzensiz ve gözenekli bir yapı ortaya çıkmaktadır (Virilio, 1991). Modern kentlerin bağlantı ile kopukluk arasındaki ikilemi ve modern altyapı idealinin çöküşü, bize, mekansallık ve zamansallığı düşündürmekte ve yerleşmelerin dinamizmi ile değişkenliği içinde altyapı ağlarını nasıl geliştireceğimizi sorgulatmaktadır (Amin ve Graham, 1998). Modern altyapı idealinin temelini oluşturan Öklid uzayındaki düzen (türdeş ve kademeli) ile Newton yaklaşımındaki zamanın yitirilişi yerleşmeleri tanımlayan düşünceyi ve kavramları değiştirmiştir (Graham ve Marvin, 2002).
Ulaşım teknolojisi ve ağları, yerleşme sistemini mümkün kılan bir araçtır. Bu nedenle, şehirlerin oluşumunda ve evriminde, ulaşım teknolojisi ve ağları belirleyicidir. Karayolları ve toplu taşıma ağları dışında enerji ve iletişim ağları da şehirlerin gelişimini yönlendirmektedir. Bireyler arasındaki sosyal ağları ve firmalar arasındaki mal akışlarını mümkün kılan da bu altyapı ağlarıdır. Küresel, ulusal ve bölgesel düzeyde kentsel sistemlerin parçası olan şehir sabitlenemez veya soyutlanamaz. Bu nedenle altyapı teknolojisi ve ağları, bir yandan yerleşmelerin sınırlarını belirlerken, diğer yandan ise yerleşmelerin dinamikliğine ve değişimine uyumlanmaktadır.
Kentsel altyapı, uzun bir süredir kendi ölçeğinde bağımsız olarak gelişen yapı olarak görülmekteydi. Ancak son dönemde toplanan kapsamlı verilerle kentsel altyapının, yerleşmelerin mekansallığı ve zamansallığı üzerindeki etkilerini gözlemleme imkanı sağlanmıştır. Yerleşmelerin dinamikliğinde merkezi bir rol oynayan yol ağları, yerleşmeler için nüfus kadar önemlidir. Hanehalkı yer seçimi, üretim ve yönetsel faaliyetlerin dağılımı ile doğrudan ilgilidir. Bir bölge veya şehir içindeki yolların toplam uzunluğu, yerleşmenin hareketlilik ve erişilebilirlik düzeyini anlamamızı sağlamakta, yerleşmenin organizasyonu hakkında genel bilgi sunmaktadır (Barthelemy 2011). Genel olarak, bu ulaşım, enerji veya iletişim ağları gibi mekansal ağların özellikleriyle ilgilidir.
*Karayolları Genel Müdürlüğü, Karayolları Haritaları kullanılarak Yağmur Gündoğdu tarafından hazırlanmıştır.
Amin, A., Graham, S. 1997. The Ordinary City, Transactions of the Institute of British Geographers, 22, 411-429.
Barthelemy, M. 2011. Spatial Networks. Physics Reports, 499(1), 1–101.
Barthelemy, M. 2016. The Structure and Dynamics Of Cities Urban Data Analysis and Theoretical Modeling. Cambridge: Cambridge University Press.
Graham, S., Marvin, S. 2002. Splintering Urbanism Networked Infrastructures, Technological Mobilities, and the Urban Condition. London: Routledge.
Massey, D. 2007. World City. Cambridge: Polity Press.
Virillo, P. 1991. For a Geography of Trajectories, Flux, 5.